2018 DGS BAŞVURU DEĞERLENDİRME RAPORU

Sevgili Öğrencilerimiz, 2018 Dikey Geçiş Sınavı (DGS) kılavuzu yayımlandı. Bu vesileyle DGS’de yapılan kimi değişiklikleri sizlerle paylaşmak istedik. Sınavla ilgili değerlendirmelerimiz şu şekildedir:

  1. Öncelikle sınavın Sayısal ve Sözel bölümlerinde yer alacak soru sayısında, sınavın genel hatlarında ve müfredatta herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Sınav geçmiş yıllardaki DGS ile uyumludur.
  2. 2018 DGS’de yapılacak en önemli değişiklik olarak sınav süresindeki artış göze çarpmaktadır. Sınav süresi 140 dakikadan 150 dakikaya çıkarılmasıdır. Bu sayede bir soruya düşen birim süre 70 saniyeden 75 saniyeye çıkarılmıştır. Bu artış ilk bakışta önemsenmeyecek bir artış gibi algılansa da sınavın dinamiklerini değiştirebilecek önemli bir işlev görecektir. Bu değişimin elbette birtakım sonuçları olacaktır. Sınavda sürenin yetmediği malum bir gerçektir. Bu yeni durumun adaylar için pozitif bir etki yapacağı aşikârdır. Ancak sınav süresindeki artışın başarı çıtasının da yukarı çekilmesi anlamına geleceğini söylemekte fayda var. Geçmiş yıllarda gösterilen başarıdan daha fazlası yapılmalı ki sınavda hedeflediğimiz üniversitelere gidebilelim. Süre değişikliğini her bölüm için tek tek inceleyelim:

Bu durum özellikle Sayısal öğrenciler için Sözel bölümün etkisini artıracaktır. Geçmiş yıllarda sayısal öğrenci için matematik en temel belirleyendi, bu durum varlığını korumaktadır ancak sayısal öğrencinin sözel netleri, kazanılacak üniversitenin ve bölümün kalitesini doğrudan etkileyecek ve başarı sıralamasında sözel netleri çarpan etkisi yaratacaktır. Yani sayısal öğrencinin, Türkçe netlerinde kısmi bir artış gerçekleştirmesi zorunludur. Ayrıca süre artışı sayısal testinde yer alan geometri konularını da yakından ilgilendirmektedir. Bu durumda da geometriye zaman ayırabileceğimiz bir yarışa hazırlanmalıyız.

Eşit Ağırlık öğrencilerinde ise özellikle sözel mantık yapabilmek çok büyük bir avantaj hâline dönecektir. Yine geçmiş yıllara baktığımızda süre darlığı nedeniyle sözel mantık sorularının yapılabilirliği son derece düşüktü. Bu durumda zamanı doğru yöneten ve sözel mantık konusunda sıkıntı yaşamayan öğrenci, rakiplerinden birkaç adım önde ipi göğüsleyecektir. Geometri konusu Eşit Ağırlık öğrencisini de yakından ilgilendirmekte ve geometrinin yapılabilirliği sınav başarısını eski sistemle kıyaslanmayacak derecede önemli bir noktaya taşımaktadır.

Sınav süresinin değişmesinden en az etkilenecek öğrenci grubu ise Sözel öğrenciler olacaktır. Süre konusunda eski sistemde de en az sorun yaşayan öğrenciler sözel bölüm öğrencileri olduğu için yeni durumda başarılarını doğrudan etkileyecek bir durum onlar için söz konusu olmayacaktır.

  1. 2018 DGS’ de yapılan bir başka değişiklik ise ham puan uygulamasıdır. ÖSYM bu yıl YKS’de de buna benzer bir uygulamaya karar vermiştir. Bu uygulama vesilesiyle her iki testten de en az 0,5 ham puan alan adayların DGS puanı hesaplanacaktır. Her iki testten de en az 0,5 ham puanı bulunmayan adayların DGS puanı hesaplanmayacaktır. Eski sistemde Sayısal öğrencilerin neredeyse hiç Sözel sorusu cevaplamadığı bilinen bir gerçekken bu uygulama dolayısıyla artık her öğrenci her iki bölümden de en 0,5 net yapmak zorundadır. Örneğin bir sayısal öğrencinin altmışta altmış sayısal neti olsa dahi 0,5 sözel neti yoksa sınavı geçersiz sayılacak, puanı hesaplanmayacaktır. Bu durum, Eşit Ağırlık ve Sözel adaylar için de geçerlidir. Bu durumun kimi adaylar üzerinde stres yaratma olasılığı bulunmaktadır. Sınavda 0,5 net yapmak üzerine değil de sınavdaki her sorudan sorumlu olunduğu bilinciyle hareket edilmelidir. Özellikle sınavın son anlarında 0,5 net yapmak adına bilinçsizce yapılacak işaretlemelerden kaçınılmalıdır.
  2. Sınav formatında yapılan bir değişiklik de optik okuyucu uygulamasına geri dönülmüş olmasıdır. Bilindiği üzere son iki yıldır DGS’de optik okuyucu kaldırılmıştı. Her sorunun altında optik kod bulunmaktaydı, ayrı bir optik form verilmiyordu. Ancak bu yıl tekrar optik form uygulamasına dönüş yapılmış.
  3. Sonuç olarak 2018 DGS’nin genel yapısında köklü değişiklikler yaşanmamıştır. Bu durumun adaylar açısından son derece olumlu olduğunu düşünmekteyiz. Çünkü adaylar geçtiğimiz yıllarla paralellik gösteren bir hazırlık süreci yaşamışlar ve kendi taktiklerini yıl içerisinde bu formata uygun bir yapıya kavuşturmuş olduklarından son dakikada gerçekleşecek köklü bir değişiklik öğrenciyi strese ve paniğe sevk edecektir. Bunun yaşanmaması son derece önemlidir. Ancak şunu da belirtelim ki taktiksel stratejilerimizi acil olarak 150 dakikaya göre ayarlamalıyız ve bu belirlediğimiz stratejilerle sınavı yönetmeliyiz.

 

Tüm öğrencilerimize ve adaylara başarılar diler, emeklerinin başarıyla taçlanacağı bir sınav geçirmelerini temenni ederiz. Yolunuz açık, başarılarınız daim olsun…